Hatice KOYUNLU 990
-Ahmet,
kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan
hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Bu cinayet sayılır mı?
O zaman ben de bu soruya bir soru ile cevap
vereyim. Eğer Ahmet orada olmasaydı ve Mehmet aynı şekilde yuvarlanıp ölseydi,
o zaman Mehmet’in cinayetinin suçu Mehmet’i yalnız bırakan yakınlarına mı ait
olurdu? Bu mantık ile ilerlemek, ne kadar Ahmet’in yaptığının içten içe yanlış
olduğunu bilsek bile nesnel durumlara yaklaşmak için çok duygusal. Ve objektif
karar verirken bu kadar duygusal olmamalıyız. Eğer Ahmet Mehmet’i aktif olarak
öldürmeye çalışsaydı, mesela uçurumdan kendi itseydi, bu cinayet olur muydu?
Evet. Ama Ahmet o an orada olmayabilirdi. Ahmet Mehmet’i görmeyebilirdi. Ya da
Ahmet, Mehmet’in uçurumun farkında olmadığını anlamamış olabilirdi. Buna “Ama
Ahmet sevmediği için göz yummuş.” diyebilirsiniz. Haklısınız. Ama siz Ahmet
değilsiniz. Ahmet’in düşüncelerini bilemezsiniz. Ahmet’in kafasının içinde
değilsiniz.
Yani bize verilen bilgiler bu soru için
doğru olabilir, ama gerçek hayatta siz Ahmet olmadığınız için Ahmet’in sözüne
güvenemezsiniz. Ahmet yalan söylemiş olabilir. Belki Mehmet’i uyardı ama Mehmet
onu dinlemedi? O da bunu kendine hakaret kabul etmiş olabilir.
Peki derseniz “Ama bu gerçek yaşam
değil, bu bilginin doğruluğundan eminsin.” Yine de bilgi eksikliği var o zaman.
Çünkü Ahmet ne yapacaktı mesela göz yummasaydı? Mesela Mehmet’i tutmaya mı
çalışacaktı? Ya da Mehmet’i uyarmaya mı çalışacaktı? Ya Mehmet onun sesinden
irkilip düşse? Sonuçta göremiyor ve uçurumun kenarında. Birini beklemiyor
olabilir. O zaman bu bir cinayet mi? Ya da Mehmet’i tutmaya çalıştı diyelim,
ama Mehmet dengesini kaybedip Ahmet’le beraber uçurumdan düşsün. O zaman bu bir
cinayet mi olur, intihar mı? Cevap cinayet ise cinayeti işleyen şimdi Ahmet mi
oldu, Mehmet mi?
Şu anda soruya soruyla cevap verdiğimin
farkındayım. Benim kendi fikrim olmadığı yönünde. Çünkü duyguları
katmadığımızda Ahmet suçsuz. Ama zaten bu tarz soruların tam bir cevabı olamaz.
Zaten olamadığı için sorulur ve bu sorudan, benim ürettiğim gibi bir sürü
farklı faktör ekleyerek yeni, cevaplanması güç hatta imkânsız sorular
bulabilirsiniz. Aslında sorunun amacının cevap almak olmamasından da kaynaklı
benim buna bu kadar kafa yormam. Zaten sorunun amacı seni düşündürmek, kafa
yormanı sağlamak. Amacına da ulaşıyor.
Ama sorunun amacı cevap almak değilse, o
şeye “soru” diyebilir miyiz? Ya da “soru” demek doğru olur mu? O zaman bu
soruya bu kadar dil dökmenin bir anlamı var mı, yoksa ben sadece bir sayfa
dolsun da uyuyayım diye bir şeyler mi zırvalıyorum?Mesela bu sorunun bir cevabı
var. Ama Hatice olmadığınız için bilemezsiniz. Tıpkı Ahmet olmadığınız gibi. O
zaman Ahmet’in göz yumma nedeni cidden sevmemesi miydi? Yoksa Ahmet belki
görmedi, ama diger insanlara görmediğini söyleyemediği için mi yalan söyledi?
Belki havalı olmaya çalıştı? Ya da belki Mehmet’i daha önce başkasını uçurumdan
iterken gördü? Olamaz mı? Olabilir. Belki içten içe bir intikam duygusuna
kapıldı? Ya da Ahmet genel olarak kötü bir insan? Hepsi olabilir.
Ya da Ahmet cidden Mehmet’i sevmediği
için göz yumdu ve Mehmet uçurumdan yuvarlandı. Peki Mehmet uçurumdan
yuvarlandığı için mi öldü, yoksa öldürüldü mü? Belki Mehmet uçurumdan düştü ve
kurtuldu. Mehmet bu durumda Ahmet’i suçlayabilir mi? Belki Ahmet’in varlığından
habersiz. Ya da uçurumda başka insanlar da mı var? Ya da başta uçurum
kenarında, korunaksız bir yerde görme engelli bir insanı bırakan insan mı
işledi cinayeti?
Hatice Koyunlu 990
Yorumlar
Yorum Gönder