Selin H. PAMUK 1361
Bugünki tartışma konumuz; Ahmet, kör olduğunu bildiği Mehmet’in bir uçuruma doğru yürüdüğünü görüyor, ama ondan hoşlanmadığı için aşağıya yuvarlanmasına göz yumuyor. Sizce bu bir cinayet mi?
Hadi bir bakalım. İlk öncelikle cinayet nedir? Bunla ilgili kısa bir bilgi sahibi olmalıyız.
Cinayet: Bir insanın başka bir bireyin sonucu ölmesidir. Ortada açık bir eylem ve kast bulundurmalıdır. Hukuki açıdan cinayet tanımımız böyle olsada felsefi açıdan baktığımızda işler değişiyor. Felsefi açıdan bakıcak olursak cinayet sadece fiziksel işlenen bir durum veya olay değildir. Bir kişi karşısındaki insanın öleceğini bile bile susup onu uyarmıyorsa o insanda bir cinayet işlemiş sayılır.
Vicdan ve ahlaken öldürmüş olur. Ahlaki sorumluluk yerine getirilmemiş sayılır.
Yaşayıp, hayatını devam ettirebilecek bir kişiyi ölüme terk etmiş oluruz.
Bu konuyla ilgili bazı felsefi görüşlerden bahsetmek istiyorum:
>”Eylemsizlik de bir eylemdir.” ~Jean Paul Sartre
Bu sözde de bir cinayete kast sezilebilir.
Ahmet, Mehmet’i uyarmamasıyla da aslında bir eylem gerçekleştirmiş Mehmet’in ölümüne sebep olmuştur.
Uyarsaydı Mehmet şuan yaşıyor olabilirdi.
>”İnsan vicdanının yankısından kaçamaz.” ~Nietzsche
Bu sözdeyse hiçbir şekilde suç sayılmasa bile vicdanın hiçbir zaman onu rahat bırakmayacağı, ömür boyu vicdan azabı ve suçluluk duygusu çekebileceği söylenmek istenmiştir.İnsan her ne kadar vicdanından kaçmak istesede kaçamaz.
Bir ömür onu içinde saklar.
>”Kötülüğe karşı sessiz kalmak,ona ortak olmaktır.” ~Sokrates
Burda ise Ahmet her ne kadar suçsuzda olsa sessiz kalkmakla bu ölüme büyük bir ortak olmuştur.Bu ortaklıkta kesici kırıcı hiçbir alet kullanmamış sadece susmasıyla oluşturmuştur ama bu ölüme sebebiyet verip ortaklık yaptığını değiştirmez.
Sonuç olarak Ahmet’in nefreti bir kişinin ölümüne sebep olmuştur.Ahmet hiç birşey yapmayarak kötü bir davranışı sergilemiştir.Hukuken suçsuz ve kanıtlanamayan bir eylem de olsa felsefik açıdan bu bir cinayettir.
Selin H. PAMUK 1361
Alıntın çok yerinde olmuş tebrikler
YanıtlaSil